Güncel

“Cinsel taciz yönergesi istiyoruz!”

Kadına yönelik cinsel şiddet evde, okulda, sokakta; kısacası hayatın her alanında karşımıza çıkmaya devam ediyor. Alışıldık hale getirilmeye çalışılan bu şiddet türüne karşı ise kadınlar “Alışmayacağız” diyerek karşı çıkmaya, özsavunma geliştirmeye devam ediyor. Son olarak İstanbul Üniversitesi’nde Emrullah Beyaz isimli ÖGB’nin 2 genç kadını taciz ederek silahla tehdit etmesine karşı İstanbul Üniversiteli Kadınlar, Beyaz’ın fotoğraflarını üniversitenin duvarlarına asarak teşhir etmişler ve eylem gerçekleştirmişlerdi.

Kadınların tacize karşı mücadelesi devam ediyor!

İstanbul Üniversiteli Kadınlar’ın tacize karşı mücadelesi devam ediyor. “ Üniversitede taciz var!” diyerek açıklama yapan kadınlar “Cinsel taciz yönergesi istiyoruz” başlığıyla hukuki sürecin başlaması için imza kampanyası başlattılar.

Yaptıkları açıklamada sürece dair “Geçtiğimiz ay İstanbul Üniversitesi’nde 2 kadın arkadaşımız özel güvenlik görevlisi Emrullah Beyaz tarafından tacize, psikolojik şiddete uğramış ve silah göstermek suretiyle tehdit edilmiştir. Bunun üzerine arkadaşlarımız güvenlik amirliğine, ardından da savcılığa başvurmuştur. Savcılık tarafından 3 gün gözaltında tutulan Emrullah Beyaz çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılmış ve üniversitedeki görevine devam etmiştir. Geçtiğimiz günlerde arkadaşlarımızın tacizci Emrullah Beyaz’ı güvenlik üniformasıyla üniversitede görmesi üzerine tekrardan güvenlik amirliğine başvurmasıyla birlikte bu meselenin güvenlik şirketi ve üniversite tarafından üstünün kapatılmaya çalışıldığı ortaya çıkmıştır. Arkadaşlarımız çeşitli mevkilerde erkeklere durumlarını tekrar tekrar anlatmak zorunda bırakılmış, tacizci ise güvenlik amirliğince kaçırılmış ve korunmuştur.

Bunun üzerine İstanbul Üniversitesi’nden kadınlar olarak yaygın bir teşhir çalışması gerçekleştirip bir basın açıklaması yaptık. Oluşturduğumuz gündem sayesinde güvenlik amirliği, Emrullah Beyaz’ın atıldığını söyledi fakat elbette başka kampüslerde ya da alanlarda çalışmasına engel bir hukuki süreç başlatılmadı” şeklinde bilgi veren kadınlar, kadın dayanışmasını yükselteceklerini duyurdular.

“Kadın dayanışmasını yükseltiyoruz”

Yüzyıllardır ataerkil sistem tarafından eziliyor, baskılanıyor, tahakküm altına alınıyor, sömürülüyoruz. Ataerkil sistemi özümsemiş ve benimsemiş AKP ise iktidarı boyunca bir çok kadın düşmanı söylemde ve eylemde bulunmuştur. Bizler içinde yaşadığımız ataerkil toplumun ve erkek egemenliğinin sirayet ettiği bütün kurumların kadınların karşısında yer aldığını tekrar tekrar görüyoruz.

Kadın düşmanı politikalarını özenle uygulayan AKP ve Tayyip Erdoğan’dan, onların yandaş rektörlerinden, kadın cinayetleri ve kadına yönelik taciz, tecavüz, şiddet davalarında tahrik indirimleriyle cezasızlığı öngören yargıdan, kadınların koruma taleplerine karşı işlem yapmadan gönderen polisten ve eril dili ve tavrı kendisine kılavuz belleyen bir çok öğretim üyesinden öğrendiğimiz bir şey varsa o da kadınların yaşam alanlarını özgürleştirmek için kadın dayanışmasından ve özsavunmadan başka dayanabileceği bir şey olmadığıdır. Bu nedenle üniversitenin tüm kadın bileşenleri kampüste tacize, tecavüze ve şiddete karşı birlikte hareket etmek zorundadır” şeklinde devam eden açıklamada,  “Sokakta, evde, yurtta, yolda, işte, üniversitede her gün tacize ve şiddete uğruyoruz. Yeri geliyor evimizin içinden en yakınımızdan, bazen sokakta yürürken tanımadığımız birinden, bazen de görevi üniversite öğrencilerinin güvenliğini sağlamak olan özel güvenlik tarafından. Her birimiz farklı şekillerde de olsa aynı deneyimi yaşayan kadınlar olarak yalnız değiliz” denilerek mücadele etme çağrısında bulunuldu.

“İstanbul Üniversitesi’nden kadınların talepleri var!”

Kadınlar, açıklamalarının devamında güvenlik amirlerinin “Mahkemenin Emrullah Beyaz’la ilgili kararını beğenmiyorsanız ülkeyi terk edin” söylemini hatırlatarak “Güvenlik amirlerine inat ülkeyi de üniversiteyi de terk etmeyecek aksine kendimizi var edebileceğimiz alanları oluşturacağız” ifadelerini kullandılar ve üniversitede taciz, tecavüz ve şiddete karşı taleplerini sıraladılar.

Kadınların talepleri şu şekilde:

1- İstanbul Üniversitesi öğrencilerini, akademisyenlerini ve çalışanlarını kapsayacak şekilde bir cinsel taciz yönergesinin uygulamaya geçirilmesi ve buna bağlı olarak

a) Bu yönergenin yalnızca tacize karşı değil, diğer cinsel saldırı suçlarına, çeşitli cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimlere yönelik ayrımcılıklara karşı da cezai yaptırımları öngörmesi

b) Bu yönergenin hazırlık sürecine üniversitenin tüm kadın bileşenlerinin dahil edilmesi

c) Bu yönergeyle birlikte her fakültede şikayetimizi sunabileceğimiz, ilk psikolojik ve hukuki desteği alabileceğimiz birimlerin kurulması

d) Bu yönergeyle yürütülecek soruşturmalarda üniversitenin tüm kadın bileşenlerinden bireylerle birlikte hukuk, psikiyatri ve psikoloji bölümü akademisyenlerinden oluşturulacak bir kurulun görevli olması

e) Bu kurul ve birimlerde görevlilerin özel eğitim alması ve üniversitenin diğer bileşenlerine yönelik çeşitli farkındalık yaratıcı ve bilgilendirici eğitim çalışmaları düzenlemesi

f) Birimlere başvuran öğrencilerin gizliliğinin ve korumasının acil ve öncelikli olarak alınması

g) Bu yönergeyle yürütülen soruşturmaların öncelikli ve hızlı bir şekilde tamamlanması

2- Her fakültede alanında uzman öğretim üyelerince düzenli Toplumsal Cinsiyet derslerinin verilmesi

3- En acil talebimiz Emrullah Beyaz’a yönelik bağlı olduğu taşeron Kalkan güvenlik şirketine şikayette bulunulması ve Emrullah Beyaz’ın işten çıkarılması

Her üniversitede bulunması gereken taciz yönergelerinin biz kadınlar için bir ihtiyaç olduğunu ve tacizsiz kampüsler yaratabilmenin önemli ayaklarından birini oluşturduğunu biliyoruz. Fakat yine biliyoruz ki yalnızca yönergeyle beraber sorunlarımız çözülmeyecek, sorunlarımızı çözecek olan da bu talepleri gerçekleştirecek olan da yaşam alanlarımızı özgürleştirecek olan da yükselteceğimiz kadın dayanışmasıdır” şeklinde devam eden açıklamada kadınlar, daha fazla tahammüllerinin olmadığını ifade ederek “Bizler bir Özge Gündoğan, bir Özgecan Aslan daha eksilemeyiz. Tacize, tecavüze, şiddete karşı hareket etmek için bir kere daha eksilmeyi bekleyemeyiz. Özsavunma araç ve mekanizmalarımızı işletmeye başlamak için daha fazla eksilmeyeceğiz, daha fazla beklemeyeceğiz!” dediler.

İmza kapmasına destek olmak için tıklayınız…

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu