Güncel

“Tacizci avukat ceza alacak ve bir gün sadece Amed’in dirilişini görmek adına bu toprakları adımlayacağız!”

Tacizci avukat Sedat Yurtdaş davasının 4. duruşması, geçtiğimiz Salı günü (17 Ocak) idi. Biz de bu davayı takip etmek için sabahın erken saatlerinden itibaren Amed’deydik ve adliyeye gittik.

Yol boyunca Sur’u görmeye, hissetmeye çalıştık. Sur Amed’in kalbi ve ruhuydu çünkü…


Amed surlarının etrafında, geçişlerinde bile polis barikatları, polis noktaları… Sur’a giden caddelerde sıra sıra dizili bariyerler… Şehir sessizdi, ağır yaralı ve ruhunu derinlere saklamış gibiydi.

 

Amed’i bilen bilir, davanın görüleceği adliye hemen Amed Büyükşehir Belediyesi’nin yan tarafıdır. Kayyum atanmış belediyenin etrafında akrepler, TOMA’lar, özel kuvvet ekipleri nöbet tutuyor. Belediyenin kendisi kaldırımları da içine alacak denli geniş bir alanda barikatlarla çevrili, utanmasalar ana yolu da çevirecekler! İnsanlar belediyenin önünden geçebilmek için araçların kullandığı yolu kullanmak zorunda bırakılıyor.

“Adliye önü bekleyiş adeta intikam aracı”

 

İçimiz bu manzara karşısında dolarak adliyeye girdiğimizde ise karşımızda yüzlerce kişilik bir sıra vardı. Önce anlam veremesek de sonradan anladık; adliyelere dönük herhangi bir saldırı ihtimalinden kaynaklı “güvenlik önlemleri” artırılmış, “güvenlik koridoru” oluşturulmuş ve kişiler tek tek aranarak içeri alınıyor. Üstüne üstlük o gün KCK Ana Davası’nın da duruşması var ve dolayısıyla hem daha kalabalık hem de “güvenlik önlemleri” Kürt halkından alınmak istenen intikamın bir başka gerekçesi olarak kullanılmak isteniyor. Dolayısıyla 09.00’da kapıların açıldığı adliyede, 09.15’te görülecek olan davayı takip edebilmemiz iyice imkansız hale gelse de gergin bir şekilde beklemeyi sürdürüyoruz.

 

O da ne?!

 

Mahkeme heyeti “sağolsun”, bizi bu gergin bekleyişten “kurtaracak” bir mesaj gönderiyor bize ve “1 dakika bile geç kalırsak hiçbirimizi içeri almayacağımızı” söylüyor. Özgür Genç Kadın (ÖGK) ve KesKeSor LGBTİ’den arkadaşlarla biraraya gelip konuşurken, bu kez duruşmanın bittiğini öğreniyoruz. Şipşak bir duruşmayla, 2 yıldır süren mahkeme 3 Nisan’a ertelenmişti bu kez!

Yine mahkeme heyetinin bizi dışarıda bekletmek istemediğini düşündük(!)

“Israrımız sürecek ve tacizci avukat o cezayı alacak”

 

Dakikalar süren mahkemede tacizcinin avukatları mahkeme heyetinden dava dosyasında bulunan bir tanığın dinlenmesinin geri çekilmesini ve dosyada İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Birimi’nden alınan iki ayrı raporun geçersiz olduğunu iddia ederek dosyadan çıkarılmasını istemiş. Ancak olumlu olan tek konu, mahkemenin bu talepleri reddetmesi…

Israrımız sürecek ve tacizci avukat o cezayı alacak!

 

Biz de ondan sonra tacizci avukatın davası için değil; Amed’in ruhunu, direnişini yaşamak, ayağa dikilişini görmek adına bu toprakları adımlayacağız. İşte buna inancımız tam!

 

Bir YDK’lı

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu